Assage'ın serbest kalacağından emin olduğunu düşündüğümü daha önceki yazımda da belirtmiştim. Assage serbest kaldı ancak bu suçlamaların düştüğü manasına da gelmiyor. Serbest yargılanacak Assage aynı zamanda her gün polise imza vermek zorunda ve serbest kalabilmek için de 370 bin dolar kefalet ödemesi gerekti. Gerçi kefaletini de Assage'ın destekçileri ödedi fakat sonuç olarak Assage'ın daha kolay ve hafif şartlarla serbest kalmayı beklediğini söylemek pek de yanlış olmaz. Ayrıca Assage'ın bir sonraki duruşmaya kadar elektronik bileklik takacak olması aslında ne kadar özgür kaldığı konusunu da tartışılabilir hale getirdi. Mahkeme de savcıların Assage'ın kaçabileceği endişesi taşımasının kelepçe taşımasına önemli bir neden olduğu tartışmasız bir gerçek. Diğer taraftan Assage İsveç'teki tüm suçlamalardan beraat etse bile ABD'ye transferi de söz konusu. Zaten şu an Amerikalı yetkililer de Assage'ı suçlayabilecek bir yasa yapma çabasındalar. Böyle bir yasa çıkarsa Assage Amerika Birleşik Devletleri'ne karşı da suç işlemiş ve işlemekte olacak.
Tüm bu tartışmaların yanı sıra bence dikkat etmemiz gereken noktalardan birisi de Assage'ın insanların özellikle destekçilerinin gözünde nasıl göründüğü. Assage'ın duruşması öncesinde, mahkeme salonunun önünde yüzlerce Assage taraftarı toplanmıştı. Ve dikkatimi çeken noktalardan birisi de bu kişilerin bir çoğunun V for Vendetta filmindeki karakterin taktığı V maskelerini takmaları. Toplum düzenine karşı gelen ve devletin yozlaşmış otoritesine karşı bir direniş gösteren bir film karakterinin Assage ile özleştirilmesi de Wikileaks'in artık bir kitle hareketine dönüştüğü duygusunu uyandırıyor. Kaldı ki Wikileaks sitesinin kendisi de böyle bir imajı üstlenme çabasında. Bunun bir göstergesi de Wikileaks'in kendi hazırlayıp dağıttığı wallpaperlarda kullandığı bir slogan. Slogan tam olarak şöyle: "Büyük kardeş izliyor, biz de." Bu slogan ile de George Orwell'in ünlü distopya romanına, "1984"e gönderme yapılıyor. George Orwell'in kurguladığı dünyada, devletin insanların tüm eylemlerini izleyip kontrol ederek onları baskıladığı, hiçbir özgürlüğün bulunmadığı bir dünya tasvir ediliyorken Wikileaks aslında bu durumun iki yönlü olduğunu, internetin sınır tanımayan gücü sayesinde artık küçük kardeşin de büyük kardeşi izleyebileceğini vurguluyor.
Sonuç olarak baktığımızda da Wikileaks hareketi internetin toplum düzünini değiştirmekle kalmadığı bunun yanında devletlerin bile ilişkilerini etkileyebilecek bir boyut taşıdığını gösteriyor. Şimdi büyük kardeş, küçük kardeşin elindeki belgelerin içinden çok büyük skandalların çıkmaması için dua etmekten başka bir şey yapamıyor.
17 Aralık 2010 Cuma
7 Aralık 2010 Salı
Assange Kendinden Oldukça Emin
Tüm dünya basını özellikle son haftalarda Wikileaks'e daha fazla önem gösterir oldu. Site, Ağustos ayından beri ciddi derecede önemli belgeler paylaşsa da popülaritesi bir çok ülkeyi ilgilendiren ve çoğunluğunu büyükelçilerin raporlarının oluşturduğu belgeleri paylaşmasıyla oldukça arttı. En çok belge çıkan 2. ülkenin Türkiye olmasından dolayı, Wikileaks'e Türk basını daha fazla ilgi duydu. Bunun ön güzel örneği 30 Kasım Salı 2010 tarihli Radikal'dir diye düşünüyorum. 48 sayfa gazetenin ilk 19 sayfası tamamen Wikileaks'le ilgili haberlere ayrılmış. Ayrıca hakkında en çok belge çıkan ülke olmasına rağmen Amerikan başkonsolosları ve elçilerinin yazdığı belgelerin sadece çok az bir kısmı yayınlanmış durumda. Bu kadarı bile Türk medyasının ilgisi çekmeye fazlasıyla yetti.
Bugün yaşanan diğer bir gelişme ise olayların daha farklı bir boyuta gelmesine neden olabilecek bir öneme sahip. Aylardır başta Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'e yönelik olmak üzere bir çok resmi ve gayriresmi kesimden Wikileaks'e baskı hatta tehtihler geliyordu. Kaldı ki Assange hakkında Ağustos ayında işlediği öne sürülen bazı suçlar için dava açılıp, uluslararası arası boyutta tutuklama emri bile çıkartıldı. Assage ise bunun CIA'in yönlendirdiği bir karalama kampanyası olduğunu iddia etti. Ve mahkemede ifade vermek için kendi isteğiyle İngiltere'de karakola gittiğinde tutuklandı. Olayı tüm dünya için önemli yapan şey ise Assange'ın gelen tehditler karşısında kendisini güvenceye almak için bütün yayınlanmayan belgelerin de içerisinde olduğu şifreli bir klasörü internette paylaşarak; eğer tutuklanması, öldürülmesi veya Wikileaks'in herhangi bir yolla internette yayın yapmasının önüne geçilmesi halinde bu klasörün şifresinin bir kişi tarafından paylaşılacağını önceden söylemesiydi. Şimdi Assange tutuklandı ve İsveç'e sevk edilmeyi bekliyor. Fakat ne Wikileaks sözcüsü ne de Assange kaygılı görünüyor. Hatta şu an şifreyi paylaşma gibi bir planları da yok. Büyük ihtimal yargı sürecinin sonucunda çıkacak kararı bekliyorlar. Ayrıca Wikileaks sözcüleri Assange'in yokluğunun siteyi etkilemeyeceğini, çalışmalarına devam edeceklerini söylüyor. Assange ceza almayacağını düşünüyor olmalı ki kendisi gidip ifade vermek için başvursun. Bu nedenle sanırım bütün belgelerin yayınlanması için bir süre daha bekleyeceğiz gibi görünüyor.
Bugün yaşanan diğer bir gelişme ise olayların daha farklı bir boyuta gelmesine neden olabilecek bir öneme sahip. Aylardır başta Wikileaks'in kurucusu Julian Assange'e yönelik olmak üzere bir çok resmi ve gayriresmi kesimden Wikileaks'e baskı hatta tehtihler geliyordu. Kaldı ki Assange hakkında Ağustos ayında işlediği öne sürülen bazı suçlar için dava açılıp, uluslararası arası boyutta tutuklama emri bile çıkartıldı. Assage ise bunun CIA'in yönlendirdiği bir karalama kampanyası olduğunu iddia etti. Ve mahkemede ifade vermek için kendi isteğiyle İngiltere'de karakola gittiğinde tutuklandı. Olayı tüm dünya için önemli yapan şey ise Assange'ın gelen tehditler karşısında kendisini güvenceye almak için bütün yayınlanmayan belgelerin de içerisinde olduğu şifreli bir klasörü internette paylaşarak; eğer tutuklanması, öldürülmesi veya Wikileaks'in herhangi bir yolla internette yayın yapmasının önüne geçilmesi halinde bu klasörün şifresinin bir kişi tarafından paylaşılacağını önceden söylemesiydi. Şimdi Assange tutuklandı ve İsveç'e sevk edilmeyi bekliyor. Fakat ne Wikileaks sözcüsü ne de Assange kaygılı görünüyor. Hatta şu an şifreyi paylaşma gibi bir planları da yok. Büyük ihtimal yargı sürecinin sonucunda çıkacak kararı bekliyorlar. Ayrıca Wikileaks sözcüleri Assange'in yokluğunun siteyi etkilemeyeceğini, çalışmalarına devam edeceklerini söylüyor. Assange ceza almayacağını düşünüyor olmalı ki kendisi gidip ifade vermek için başvursun. Bu nedenle sanırım bütün belgelerin yayınlanması için bir süre daha bekleyeceğiz gibi görünüyor.
2 Aralık 2010 Perşembe
Mono Gölü'nden Alışılmadık Bir Yaşam Formu
Yaklaşık bir saaat önce NASA Mono Gölü'nün derinliklerinde arsenikle hayatta kalabilen bir bakteri keşfettiklerini açıkladı. Bu keşfin Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi'ni neden ilgilendirdiğini merak edebilirsiniz. Aslında bu yeni bilgi hayatın oluşumuna dair bilinen eski bilgilerde değişiklik yapacak nitelikte. Bugüne dek altı başlıca element yaşamın gelişimi için temel unsurlar kabul ediliyordu. Bunlar, karbon, hidrojen, azot, oksijen, fosfor ve kükürt. Daha önce bu ortamlarda yaşayan canlılara dünyada rastlanmıştı. Özünde bu yeni bulunmuş bakteri türü de fosforda yaşan bir tür fakat bunu diğerlerinden farklı kılan şey dünyadaki canlıların tümü için son derece ölümcül olan arsenik içerisinde de yaşamını sürdürüp üreyebilmesi. Eğer arsenik gibi son derece ölümcül olan bir ortamda bile hayatta kalabilen canlı türü varsa, bu diğer gezenlerdeki zor koşullarda da bazı canlıların hayatta kalabileceği ve çoğalabileceği anlamına geliyor. Dolayısıyla bilim adamları, bunun dünya ve dünya dışı yaşam araştırmalarına bambaşka bir bakış getireceği görüşünde.
Dünya bulunan en tehlikeli maddelerden birisi olan arsenik, canlıların DNA yapılarını bozduğu için yaşamlarını sürdürememelerine yol açar. Fakat California Eyaleti'ndeki Mono Gölünde bulunan bu bakteri arseniği DNA ve hücre yapısına katarak gelişim gösteriyor. Sonuç olarak bu yeni bakteri türü yaşam için gerekli koşulların yeniden tanımlanması gerektiği konusunda önemli bir sebep sunuyor.
Dünya bulunan en tehlikeli maddelerden birisi olan arsenik, canlıların DNA yapılarını bozduğu için yaşamlarını sürdürememelerine yol açar. Fakat California Eyaleti'ndeki Mono Gölünde bulunan bu bakteri arseniği DNA ve hücre yapısına katarak gelişim gösteriyor. Sonuç olarak bu yeni bakteri türü yaşam için gerekli koşulların yeniden tanımlanması gerektiği konusunda önemli bir sebep sunuyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)